Yeniden Doğmak İçin Ölüyorlar

Tarih boyunca birçok kültürde simgesel anlamlar taşıyan; hareketliliği, güzelliği, özgürlüğü ve değişimi temsil eden kelebekler Kasım ayı gelmesi ile birlikte son günlerini yaşıyor. Türk halk inanışına göre hayatın, aşkın ve güzelliğin simgesi olan kelebekler düşen sıcaklıklara bağlı olarak Gümüşhane kırsalında da nadiren görünür halde.

Tersun Vadisi Arılı Köyü sınırlarında fotoğraflanan ve yörede bulunan çok sayıda Çokgözlü kelebek türünün yanısıra Torul Çokgözlüsü ( Polyommatus Torulensis)olarak isimlendirilen Gümüşhane endemiği kelebekte ölüm sonrası hayatın simgesi olarak kabul edilir.

Güzellik ve hayat enerjisi verdiğine inanılan kelebekler farklı kültürlerde de benzer anlamlar ifade ediyor. Kelebek uzak doğuda gençliği ve dinamizmi simgelerken, Çin kültüründe ise aşkı ve mutluluğu simgeliyor. Japon kültüründe de kelebekler, ölüm ve yeniden doğuşun sembolü olarak kabul ediliyor.

Yine eski Yunan’da ruhun beden üzerindeki etkisini, bu etkinin yarattığı büyük değişimleri, özgürlüğü ve aşkı simgeleyen kelebekler, Roma mitolojisinde de özgürlük, güzellik ve değişimin sembolüdür. Mısır mitolojisinde ise kelebekler, ölüm ve yeniden doğuşun temsilcisidir.

Kelebekler, Pars inanışına göre, ruhların ve ölümün simgesidir. Ölüm sonrası hayatın simgesi olan kelebekler, ölümün ardından yeni bir hayatın başlangıcını da temsil eder. Kelebekler aynı zamanda doğal dünyanın bir parçası olarak görülür ve doğal dünya ile insanlar arasındaki bağı temsil eder.

Hindu mitolojisinde ise diğer kültürlerden farklı olarak bu naif hayvanlara bir güç atfedilirken, kelebeklerin; devasa yaratıkların, Şeytan Prensleri Asurakumara’nın avcısı olarak da görülür. Bu mitolojik yaratıkların avcısı olarak kelebekler, güç ve cesareti simgeler. Kelebekler dans ederken görünürler, bu yüzden kelebekler aynı zamanda hareket, esneklik ve rahatlık sembolü olarak kabul edilir.

Kadim bilgelikte ise kelebek direkt ruhun sembolüdür. Ruhun özgürlüğünü, hafifliğini ve zarafetini simgeler. Özellikle kelebek kanatlarındaki narin renkler, o ruhun içinde taşıdığı canlılığın ve değişme arzusunun bir ifadesidir. Tüm doğu öğretilerinde ve simyada, insanın yerde sürünen bir tırtıl iken, göğe kanat açan bir kelebek olması sembolü, gerçek arınmanın ve ruhsal yolculuğa başlamanın en temel işaretidir.