Gümüşhane'de bulunan ve tarihi dokularıyla yüzyıllardır ayakta kalan manastırlar, inanç turizmi açısından büyük önem taşıyor.
Hristiyanlığın ortay çıkışı ve Anadolu Coğrafyasında yayılmaya başlaması ile birlikte Gümüşhane'de yaşayan yerel halk da bu değişimden etkilenmiş, hatta bu süreçte etkin rol oynamıştır. Bu etkinliğin ana unsuru ise coğrafyanın farklı bölgelerine inşa edilen manastırlar olmuştur. Bir taraftan ibadethane olarak kullanılan diğer taraftan ise eğitim kurumları olarak hizmet veren bu manastırlar toplumsal gelişimin de öncülüğünü yapmıştır. Yüzlerce yıl Roma ve Pers İmparatorluklarının mücadele alanı olan, Malazgirt zaferiyle birlikte de Türklerle tanışan coğrafyada manastırlar varlığını sürdürebilmiştir. Coğrafya, Türklerle birlikte İslamiyet ile tanışmış olsa da yeni iktidarın hoşgörülü tutumu inançlar noktasında varlığın devamına yol açmıştır. Taa ki 20’nci yüzyılın başlarında yaşanan ayaklanmalar sonucu gerçekleştirilen mübadelelere kadar manastırların faaliyeti mümkün olmuştur. Mübadele sonrası manastırlar o eski canlılığını kaybetmiş, zamanın ve insanların tahribatına maruz kalsa da ihtişamlarını korumuş ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır.
Gümüşhane'deki bu manastırlar arasında İmera Manastırı, Çakırkaya Manastırı, Meryemana Manastırı, Hutura Manastırı ve İstavri Manastırı dikkat çekici özellikleri ile geçmişi günümüze taşıyor. Her birinin farklı hikâyeleri bulunan bu manastırlar, farklı dönemlerin, farklı kültürlerin tarihi ve kültürel mirası olarak öne çıkıyor. Gümüşkoza olarak yüzyıllarca Rumların ibadetlerini gerçekleştirdiği ve günümüze kadar gelebilen bu manastırları sizler için derledik ve değerlendirdik.
İmera Manastırı

Tarihteki misyonuyla çeşitli kavimlere yurt olmuş dinler mozaiği Gümüşhane, birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Bu sürecin canlı tanıklarından biri de günümüze kadar ayakta kalmış olan İmera Manastırıdır. Manastır, Gümüşhane’nin merkez ilçesine bağlı Olucak Köyü sınırları içerisinde olup, il merkezine 38 kilometre mesafededir. Arkeolojik Sit Alanı olan yapıya İkisu Köyü, Karaca Mağarası yol ayrımından Yağlıdere Köyü istikametinden ulaşılır. İmera Manastırının yazıtında 1350 tarihinde yapıldığı yazmaktadır. Manastır, köyün üst sırtındaki geniş bir alana yapılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının, şapeli ve bazı bölümleri günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Çevresi duvarlarla çevrili bulunan manastır birçok kez onarım geçirmiştir. Manastırın yakın çevresinde bulunan yapıların rahiplerin kaldığı konutlar olduğu düşülmektedir.

Gümüşhane genelinde kısmi de olsa restorasyonu yapılan tek manastır olan İmera Manastırında, ibadethane olarak kullanılan kilise dışındaki yapılarda herhangi bir onarım gerçekleştirilmemiştir. Manastırın hemen yanı başında bulunan ayazma ve bu ayazmaya ait su kanalları, taşa oyulmuş merdivenler, dershaneler, aşhaneler, yatakhaneler gibi dış manastır ve iç manastır yapıları tahrip olmuş durumdadır. İnanç turizmi açısından manastır ve çevresinde bulunan yerleşim alanı çok ciddi potansiyele sahiptir. Gümüşhane genelinde yaygın olarak kullanılan taş işçiliğinin en güzel örneklerine sahip yapılarla donanmış bu yerleşimde onlarca kilise, şapel, konak, çeşme gibi tarihi eserler dikkat çekmektedir. İhtiyaç ise ilgili, bilgili ve yetkili kişilerin konuya hassasiyet göstermeleridir.
Çakırkaya Manastırı

Gümüşhane Şiran ilçesine bağlı Çakırkaya Köyü’nde bulunan bu manastır büyük bir kaya kütlesine düzgün bir şekilde oyulmuş kilisesi, odaları, su kanalları ve merdivenlerin yanı sıra toprak kısımda bulunan yapılardan oluşmuştur. Taşa oyulmuş kilisenin ne zaman yapıldığını belirten bir kitabesi günümüze gelememiştir. Bu bakımdan ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ancak Trabzon kiliseleri arasındaki yakın benzerlik dikkate alındığında 14’ncü yüz yılda yapılmış olduğu düşünülmektedir. Kilise doğu-batı yönünde uzanan üç nefli bir bazilika planındadır. İbadet mekanını ortasında dört sütunun oluşturduğu kare bir mekan bulunmakta olup, bunun da üzeri bir kubbe ile örtülmüştür. Kilisenin apsis ve batı duvarlarında irili ufaklı nişler kayaların oyulmasıyla meydana getirilmiştir.

Kayalara yapılmış ihtişamlı kilisesi, papaz odaları ve diğer oyma yapıları iç manastır özelliği gösterirken, dış manastır olarak da toprak zemin üzerine yapılmış taş duvarlı binalar mevcuttur. Asfalt yoldan 200 metrelik toprak yolla ulaşılan taş duvarlı binalar tahrip olmuş durumdadır. Yol ve yapılarla ilgili düzenlemeler, onarımlara ihtiyaç vardır. Bir diğer önemli husus ise kaya kütlesini üzerindeki arazinin höyük olmasıdır. Yine, manastırın karşısında bulunan köy yerleşiminin üst bölümünde de kayalara oyulmuş odalar ve sunaklar bulunmaktadır. Tomara Şelalesi yakınlarında bulunan Çakırkaya Manastırı Gümüşhane’nin inanç turizmi açısından lokomotif olma özelliğine haizdir.
Meryemana Manastırı
Torul İlçesi, Büyükçit Köyü Vadisi’nde Çit deresinin sol tarafındaki yamaç üzerindedir. Kaynaklarda, Manastırın 890 yılında, bir diğer kaynakta da 900 yılında Theotokos Meryem adına, üç keşiş tarafından kurulduğu belirtilmektedir. Daha sonra 1830 yılında ikinci kez inşa edilen kilise, 1870’lerde okul olarak kullanılmış ve 19. yy Trabzon Komnenos Krallığı döneminde onarılmıştır. Manastır 80 m x 40 m ölçülerindeki bir alan üzerine kurulmuş ve etrafı duvarla çevrilmiş, ortasına kilise yerleştirilmiştir. 12,50 x 8,60 metre boyutlarındaki kilise üç nefli bazilika planlıdır. Girişleri mermer malzemeden olan kiliseye batı ve güneybatı köşelerinden iki kapıyla ulaşılmaktadır. Yapının üst örtüsü ve kiborion girişi yıkılmıştır. Üçlü apsisin her birinde birer pencere bulunmaktadır. Kilisenin beşik tonoz örtüsü tamamen yıkılmıştır. Kilisede yer yer basit tarzda bezemeler ile asma dalı ve üzüm salkımı işlendiği görülmektedir.

Vadi içerisindeki köprüden geçerek yaklaşık 2 kilometrelik tırmanışla ulaşılabilen manastır, yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun içerisindedir. Kilisenin doğu kesiminde şapel, kuzeydoğu köşesinde sarnıç ve diğer yapılar bulunmaktadır. Neredeyse tamamı tahrip olmuş yapıların da restorasyona ihtiyacı vardır.
Hutura Manastırı

Gümüşhane Merkez İlçeye bağlı Alemdar Köyü sınırları içerisinde bulunan Manastırı; 14’ncü yüzyılın ilk yarısında Trabzon Prensi Aleksios Komnenos yaptırmıştır. 1509’larda keşiş Ananias, 1624’te Georgios Stratilatis tarafından onarılmıştır. Ayrıca Sultan ll. Abdülhamit döneminde (1876-1909) onarıldığını gösteren yazıtı vardır. Köyün girişinde meyilli arazinin düzeltilmesi sonucu elde edilen alan üzerine kurulmuş manastır kilise, şapel ve diğer yapılardan oluşmakta olup zamanımıza oldukça harap şekilde ulaşmıştır. Kilisenin doğu ve güney beden duvarları ile kuzey cephe duvarlarının bir bölümü haricindeki tüm mimari elemanlar yıkılmıştır. Bu yüzden kiliseyi ayrıntılı bir şekilde tanımlayabilmek zordur.

Gümüşhane kent merkezine 5 kilometre mesafede bulunan Kilise ile birlikte dış manastır olarak adlandırılan yapılar da ciddi anlamda tahrip olmuştur. Bu yapılar ekseriyetle kilisenin batıdaki arazisi üzerine yerleştirilmiş olup ağaçlıklar arasında kalmaktadır. Güneybatıda tamamen toprak seviyesinin altında inşa edilen yuvarlak planlı moloz taştan yapılmış içi sıvalı kuyu olabilecek bir yapı vardır. Alemdar Köyü yolundan Manastır avlusuna kadar yol açılmış olmakla birlikte araç kullanımına uygun değildir. Manastıra yaklaşık 1 kilometrelik yürüyüşle ulaşılabilmektedir.
İstavri Manastırı

Torul İlçesi Uğurtaş Köyü Emir Mahallesinde bulunan yapı, dikdörtgen bir alan üzerine, 12,60 m x 6,70 m ölçülerinde, kapalı Yunan haçı plan şemasında inşa edilmiştir. Kapı, pencere, cephe bitimleri, taşıyıcılar ve kemerler düzgün yontma taş malzemeden, beden duvarları ise moloz taştan örülmüştür. Kiliseye giriş, batı cephenin eksenindendir. Kaynaklarda, kilisenin kibarion şeklinde girişinin olduğu ancak günümüze kadar gelemediği bildirilmiştir. İç mekân; iki paye, dört sütunla üç nefe ayrılmıştır. Üst örtüyü taşıyan sütunlar yekpare taş olup birbirlerine demir kasnaklarla ve birbirlerine demir gergilerle bağlanmıştır. Üst örtünün büyük bir bölümü yıkık olup orta mekânın üzeri yüksek çokgen kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Sıvaları dökülmüştür. Kalem işi süslemelerinin çok az bir bölümü sağlamdır.

Uğurtaşı Köyü Emirler Mahallesi merkezinde bulunan manastırın ulaşım noktasında sorunu bulunmamakla birlikte yapı büyük oranda tahrip olmuş durumdadır. Manastır ile ilgili herhangi bir koruma veya kurtarma projesi hayat geçirilmemiştir. Manastırda resterasyon ihtiyacının yanı sıra akademik çalışmalarında zaman kaybedilmeden yapılması gerekmektedir.
Öte yandan haberde yer verilen İmera, Hutura, Çakırkaya, Meryemana ve İstavri Manastırları ile birlikte Gümüşhane genelinde Torul Demirkapı Köyü, Gümüşhane Aksu Köyü, Krom Vadisi, Santa Yerleşimi gibi daha birçok yerde manastır, kilise ve şapel gibi onlarca, yüzlerce yapıdan söz etmek mümkündür. Bu yapıların Gümüşhane’yi inanç turizmi noktasında çok değerli kıldığı aşikârdır. Ortodoks ve Katolik inancına ait yapıların yanı sıra coğrafyanın İslam ile şereflenmesinin ardından çok sayıda Türk-İslam yapısı da Gümüşhane’nin bu noktadaki kültürel yapısını zenginleştirmiştir.
Yorum yazarak Gümüşkoza Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gümüşkoza Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gümüşkoza Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gümüşkoza Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gümüşkoza Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gümüşkoza Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gümüşkoza Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gümüşkoza Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.