Hamas'ın Yer Aldığı Direniş Cephesi Beşten Büyüktür

ABD ve batının işbirlikçi emperyalist haydutları, Gazze'nin yakılıp, yıkılması ve haritadan silinmesi için Doğu Akdeniz’e yığınak yapmaya devam ediyor.

Bu gücü arkasında gören Siyonist katil sürüsü de sivil meskenleri, camileri, okulları ve hastaneleri yakıp yıkarak enkaza çevirmekte ve parçalanan bebeklerin masum bedenlerini etrafa saçmaktadır. Bu vahşetleri işleyerek Filistin direnişini diz çökertmek istiyorlar. Ancak Hamas'ın direniş ruhunu asla kıramadılar ve kıramayacaklar.

İzzettin Kassam’ın izzetli yiğitleri, Siyonizm’in ve emperyalizmin çanağından beslenen katil sürüsünü Gazze'ye girdikleri andan itibaren teker teker gebertip Allah'ın izni ile Cehenneme gönderilecektir.

Direniş cephesi her katliamın ardından daha bilinçli, daha yiğit ve daha kararlı bir şekilde güçlenerek, hiç beklemedikleri yer ve zamanda karşılarına dikilecek ve eninde sonunda İsrail tümörünü bu topraklardan söküp atılacaktır.

Gümüşhane'mizin onurlu insanlarının direniş cephesinde yer alarak terörist İsrail'i kınamaları da her türlü takdirin üzerindedir.

Ancak bazı politikacı veya adam müsveddeleri Hamas direnişi ile Siyonist katillerini aynı kefeye koyarak cibilliyetlerini ele verdiler. Onların maskeli vicdanına Akif’in dediği gibi bol bol tükürün. Onların politikaları da, adamlıkları da yerin dibine batsın.

BM Genel sekreteri Guterres bile bunlardan çok çok daha vicdanlı ve bunlara bakarak adam gibi adamdır. Bakın o ne diyor; " Hamas saldırıları durduk yerde ortaya çıkmamıştır. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalarak; toprakları, evleri ve yurtları ellerinden alınmıştır. Bu durum karşısında Filistin halkının siyasi çözüme olan inancı ve beklentisi tamamen yok olmuştur." Diyerek Filistin direnişinin haklı serüvenini özetlemiştir.

Müslüman mahallesinde salyangoz satan, vicdan yoksunu politikacılar ise Hamasa terörist yakıştırması yapma densizliğini ne yazık ki yapabilmektedir. Yazıklar olsun sizin olmayan vicdanınıza...

Sayın Cumhurbaşkanımız; "Hamas, bir terör örgütü değil, topraklarını koruma mücadelesi veren mücahitler grubudur.   Netanyahu denilen adamın elini iyi niyetimden dolayı bir kere sıktım. Ancak bu iyi niyeti suiistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, onu da iptal ettik. Bundan sonra Özgür Filistin için Türkiye; siyasi, askeri ve insanı sorumluluk almaktan çekinmeyecektir.”  İfadelerini kullanarak tarafını açıkça ortaya koymuştur.

İnşallah bundan sonra o kirli ve kanlı el ne tutulur, ne o ele güvenilir ve ne de böyle bir terörist ülke ile bir projede ortak olunur.

Elbette ki en şiddetli kınamalar Siyonist katil için bir mana ifade etmemektedir. Onların tek anladığı şey güçlü ellerin başlarına indireceği balyoz darbeleridir.

Bunun için, Cumhurbaşkanımızın beyanlarının; siyasi, insanı ve askeri yönden desteklenmesi gerekir. Hamas’ın ve direniş ekseninin yanında olmak böyle bir şeydir. Her türlü bedeli ödemeye hazır olan bu duruşun sahipleri, tarih sahifelerine altın harflerle yazılacak, zalimlere meyledenler ise lanetlenecektir. 

Dünyada özellikle İslam dünyasındaki terörün finansörü ve Katil Siyonizm’in yardakçısı büyük şeytan ABD'nin yaptıklarını ve yapacaklarını göremeyen göz ve anlamayan kafa sineye yükten başka bir şey değildir.

Irak'ta on Suriye'de üç ABD üssünü vuran öpülesi eller dert görmesin inşallah….

Keşke tüm İslam ülkeleri fiili olarak Filistin'in yanında yer alarak, batı emperyalizmin bankalarında tuttukları birikimleri de bir çekebilseler......

Bu tür basit ama atılması gereken adımlar, batı emperyalizmine büyük darbe olacaktır. Yani sözlü dualarımızı fiili duaya çevirdiğimiz oranda, direniş ruhunun beşten büyük olduğunu dost ta düşman da görecektir. Selam ve dualarımla…..